6 Ekim 2010 Çarşamba

İstanbul

İstanbul şehri yedi tepelidir.
Yedi sivri uç, yedi heybetli kümbet, yedi efsunlu tümsek ile çevrilidir.
Denizinde yedi deli akıntı, havasında yedi farklı koku, gecesinde yedi kat korku gizlidir.

İstanbul yedi kat ellere yakın, kanından kopmuş hemşerilerine yedi kat eldir kimi zaman...
İstanbul'un dünü yarınına uzak, geçmişi geleceğine tuzaktır.
İstanbul'un sislidir sabahları. Sislidir İstanbul'luların İstanbul'dan uzakları.
Ne gidersin İstanbul'dan, ne kalırsın. Yedi kere gelsen dünyaya, İstanbul'a yedi kere hayran kalırsın.

İstanbul şehrinde yedi düvele meydan okuyan yedi hal aşk gizlidir.
Aşkın yedi katmanında İstanbul'un halleri gizlidir.
Bir bir geçersin yediye varana kadar aşkın ahvalinden. En sonunda İstanbul'un resmi çıkar bu hallerin en derininden. İstanbul aşkın şehridir.

İstanbul aşk gibi yedi fersah derin, yedi ömür uzun, yedi dünya geniş bir şehrin, yedi yüksek tepede vücuda gelmiş halidir. İstanbul yedi kanatlı aşk perisine yedi büyük günahı zehrinde yutturan, yedi ömür aşkıyla sarhoş edip, yedi kere ecel tattıran yasakların şehridir. İstanbul yedi kollu bir ejderhanın gözlerindeki dehşet, yedi kuyruklu bir yıldızın gövdesindeki ışık, yedi hareli dolunayın etrafındaki nurdur. İstanbul gündüzüyle yakıp gecesiyle donduran yedi karlı dağ, ihtişamı nefes kesen yedi dik uçurum, huzurunda yedi cihanın dinlendiği yedi mavi göl, kuytusunda aşıkların öpüştüğü yedi yeşil ormandır.

İstanbul yedi kez dünyaya gelsen, yedi kez ruhunda kalandır.
İstanbul yedi efsunlu hayalin, yedi minareli inancın şehridir.
İstanbul umudun yedi farklı yüzü, acının yedi dirhem özüdür.

İstanbul aşktır dedik ya, işte böyle yedi kuşak belalısıdır İstanbul sevdiklerinin. Böyle yedi ömür kaderidir İstanbul bütün sakinlerinin. Kader bu ya, İstanbul'da doğmuşuz, yedi cihan öteye gitsek İstanbul zehrin şehridir. Ilık ılık akar özlemi gecelerde. Yedi kere can verir özlemiyle. Yedi can verir, yetmiş can alırken hasretiyle.

Aşk şehridir İstanbul.
Üzer adamı.
Üzdükçe yedi beter aşık eder kendine. Hüznü fetheder kalbin yedi katmanını.
Yedi tepeli şehrin yedi kubbesinde yedi martı yedi yırtık çığlık atar böyle zamanlarda...
İstanbul aşkı bağırtır insanı...
Bağırtır köpük köpük öfkeyle, öfkenin yedi kat altında yatanı.
Bağırtır İstanbul yedi kurdu, yedi kuşu.
İstanbul bağırtır aşkı yedi köşeden.
Aşk yedi kez bağırır İstanbul'un sokaklarında.
Dökülür dudaklardan, elle tutulur, yedi renkli bir tayf olur.
Aşk sadece Şehr-i İstanbul'da elle tutulur...

1 yorum: