17 Ağustos 2010 Salı

Balıkçılar

Herkesin herkese benzediği şu hayatta, kimseye benzememek için bir meslek seçmek gerekse, ben balıkçı olmak isterdim.

Balıkçılar...

Balıkçılar sadece balıkçılara benzer diye bilirim.

Bir balıkçı tasvir etmem gerekse size, şöyle derim:

Balıkçılar erkek olur.
Genellikle iri yarı, elleri kaba saba, tenleri kavruk, az konuşan erkekler.
Erkek olmalarının dışındaki en büyük ortak yanları ise, balıkçılar denizi severler.
Çoğunlukla dar gelirli bir hayat sürerler... Balıkçıların zenginliği yüreklerinden gelir.

Parayı sevmeyen bankacı, trafiği sevmeyen taksi şoförü, karanlıktan korkan gece bekçisi, kalabalıktan hiç haz etmeyen terminal görevlisi, adalete inanmayan hukukçu doluyken çevremiz, denizi sevmeyen balıkçıya bırakın rastlamayı, var olduklarını hayal bile edemeyiz.

Balıkçılar denizi severler.

Her sabah evlerinden çocukları uyurken kalkıp gidecek, her gece teknelerindeki işleri ancak sevdikleri uyuduktan sonra bitecek olmasına rağmen severler.

Her akşam kendi denizlerine attıkları ağlardan her sabah yeni bir umut toplamayı bıkmadan usanmadan hayal edecek kadar çok...

Denizin kendilerine kimi zaman taneyle verdiği berekete dönüp dönüp şükredecek,

Eski teknelerinin üzerinde sigalarından alınan bir derin nefes ya da yarı paslanmış çaydanlıklarında demlenmiş bir sıcak çaya dünyaları değişmeyecek kadar çok...

Fırtınalı havalarda teknelerini namusları gibi koruyarak bağıra bağıra limana demirlemek için kimi zaman canlarından vazgeçecek kadar çok.

Denizlerinin berrak ve huzurlu tarafını sevdikleri kadar, bulanık ve dalgalı hallerine de gönülden minnet edecek kadar çok...

Bir balıkçıya en çok hangi şarkıyı seversin desem, sabah sükunetinde limandan ayrılan teknelerinin çıkartığı takırtıyı söyler bana... Bundan eminim...

Bana sorsanız, deseniz ki, "Kimdir bu dünyada en tutkulu çalışanlar?"
Balıkçılar, cefakar balıkçılar derim.

Kuralları olan ama kimi zaman kurallarını denizlerinin hırçın hükümdarlığı altında sessizce uykuya yatıranlar...
Bir diğer deyişle sevdikleri denizin dalgasına teslim olanlar.
Her akşam limana ertesi sabah denizlerine sağ salim kavuşmak için yanaşanlar.
Her sabah sevdiklerinin koynunda bereketi aramaktan yılmayanlar.
Buldukları berekete razı olanlar.
Sevdiklerinin uğrunda elleri nasır tutan,
Gövdeleri kabalaşırken, ruhları narin kalanlar.

Karadeniz'in, Boğaz'ın, güzel Ege'nin ve mavi Akdeniz'in tüm cesur balıkçılarına...

1 yorum: